EMEKLİ VE ASGARİ ÜCRETLİNİN GÜNCESİ
Değerli okurlar merhaba, açıklanan enflasyon verilerini artık hepimizin yakından takip ettiği döneme girmiş bulunuyoruz. 2025 yılının son çeyreği, Türkiye ekonomisinde enflasyonun gölgesinde şekillenen ücret politikalarıyla dikkat çekiyor. Zira aralık ayı yaklaşırken hem asgari ücret görüşmelerinin başlayacak olması ve artık son ekonomik verilerin ücret ve maaşlardaki hayati etkisi düşünüldüğünde son çeyrek veriler hepimiz için kritik önem taşıyor.
TÜİK’in açıkladığı Ekim 2025 enflasyon verileri, hem asgari ücret hem de emekli maaşlarına yapılacak zamlar için güçlü bir referans noktası oluşturuyor. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda %32,87 olarak açıklandı. Aylık enflasyon %2,55 seviyesinde gerçekleşti. 12 aylık ortalama TÜFE ise %37,15 düzeyinde. Bu oranlar, özellikle SSK ve Bağ-Kur emeklileri için Ocak 2026’da yapılacak zamların hesaplanmasında kritik rol oynuyor.
2025 yılı boyunca Türkiye’de asgari ücrete yalnızca Ocak ayında zam yapıldı. Temmuz ayında herhangi bir ara zam gerçekleşmedi. Bu durum, yıl içinde hızla artan enflasyon ve temel harcamalardaki zamlarla birleştiğinde, çalışan kesim için gizli bir fakirleşme sürecini beraberinde getirdi. Asgari ücretin satın alma gücü, yılın ikinci yarısında ciddi şekilde eridi. Bu nedenle 2026 yılı başında yapılacak ücret artışı, yalnızca teknik bir düzenleme değil; toplumsal refahın yeniden tesis edilmesi açısından hayati bir adım olacak. Tamda bu noktada aslında beklentiler, 2026 yılında oluşacak enflasyon rakamlarının reel olarak değerlendirilip, hissedilen enflasyon da gözardı edilmeden ücret ve maaşlara yansıtılması yönünde olacaktır. Refah seviyesi ve alım gücünü olumlu yönde etkilemeyen bir zammın, hayatımızdaki etkisi artan etiketlerden başka bir şey olmayacaktır.
Yıl boyunca geçerli olan net asgari ücret 22.104,67 TL, brüt ise 26.005,50 TL olarak kaldı. 2026 yılı için asgari ücret zam tahminleri, enflasyon verileri ve refah payı senaryolarına göre şekilleniyor. Uzmanların öngördüğü senaryolarda asgari ücretin 25.000 TL ile 31.000 TL arasında değişebileceği belirtiliyor. Bu tahminler, TÜFE ve ÜFE verileriyle birlikte refah payı eklenerek oluşturuluyor.
Emekli maaşları içinse Ocak 2026 zammı, 2025’in ikinci yarısındaki enflasyon oranına göre belirlenecek. Bu doğrultuda, SSK ve Bağ-Kur emeklileri için zam oranının %40-45 aralığında olması bekleniyor. Memur ve memur emeklileri için toplu sözleşme zammı + enflasyon farkı uygulanacak ve bu kesim için zam oranı %50-55 bandında olabilir. 2025 Temmuz ayında yapılan düzenlemeyle en düşük emekli maaşı 14.469 TL’ye çıkarılmıştı. Ocak 2026 itibarıyla bu rakamın %40-45 zamla birlikte 20.000 TL’ye yaklaşması bekleniyor.
Türkiye’de asgari ücret ulusal düzeyde tek bir rakam olarak belirlense de, yaşam maliyetleri şehirler arasında ciddi farklılıklar gösteriyor. Özellikle büyükşehirlerde kira, ulaşım ve gıda harcamaları Anadolu şehirlerine kıyasla çok daha yüksek. İstanbul Planlama Ajansı’nın Temmuz 2025 verilerine göre, dört kişilik bir ailenin İstanbul’daki ortalama yaşam maliyeti 96.599 TL olarak hesaplandı. Aynı dönemde Kayseri’de benzer bir ailenin yaşam maliyeti yaklaşık 48.000 TL civarında seyrediyor. Bu fark, bölgesel ücret politikalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Bu veriler, hem bölgesel hem de sektörel düzeyde ücret politikalarının yeniden ele alınması gerektiğini gösteriyor. 2026 yılı için konuşulan zam oranları ve refah payı uygulamaları, bu dengesizlikleri gidermek adına önemli bir fırsat sunabilir. 2026 yılı sadece bir zam yılı değil; aynı zamanda gelir adaleti ve sosyal refah açısından yeni politikaların şekilleneceği bir dönem olacak. Bölgesel asgari ücret uygulaması, düşük ücretli sektörlerde devlet destekli prim ve vergi indirimi gibi öneriler gündeme gelirken, emekliler için taban maaş artışı da bekleniyor. Enflasyonun gölgesinde, ücret politikalarının yeniden tasarlandığı bu süreçte hem çalışanlar hem de emekliler için umut verici adımların atılması bekleniyor.
Hepinize umut dolu bir Ülke ve Mutlu yarınlar diliyorum.












