ÖLEN CANLAR ÜZERİNDEN RACON KESMEK
ABD başkanı Trump basına verdiyi demeci bir yurttaş olarak bende dinledim. Okumalarım şöyle .
"Ey Putin! Senin öldürdüğün canlar benim canımı yakıyor. Gel bu sevdadan vazgeç. Ukraynalılar ölmesin. Onlarla dindaşız. Aksi takdirde acımam sana da ülkene de yaptırım uygularım vergi oranlarını artırırım. Ürünlere ambargo koyar, ticari dengeni bozarım.
Devamında "bu aralar Putin'e bir haller olduğunu ve anlaşamadığını" söylüyor.
Aynı Trump söz konusu Gazze olunca neden eli kanlı zalimi, suçdaşını arayarak: Ey Netenyahu! Yuh olsun sana! Yeter artık. Öldürdüğün ve sayıları 50 bini aşan canlar vicdanımı sızlatıyor. Masum çocuklar rüyalarıma giriyor. Ya bu vahşete son verirsin ya da fişini çekerim, demiyor.
Diyemez çünkü ABD sahte özgürlüklerin sahte demokrasilerin sahte insan haklarının savunucusu da ondan. Bunu nerden anlıyoruz. Kendi ülkesindeki siyahilere bile tahammül edemediklerinden. Rümeysa kızımıza tahammül edemediklerinden, Filistin ve Gazze temalı gösteri yapan öğrencilere vize kısıtlaması getirmelerinden anlıyoruz.
Okumalarım demokrasiyi kendi ülkelerinde bile sindiremeyişleri yönünde. Zaten sindirebilselerdi ifade özgürlüğüne basın özgürlüğüne tolerans gösterirlerdi.
Onlara göre Demokrasi; öldürmelerin, işgallerin, istilaların cilalanmış hali.
Demokrasi,Özgurlük,İnsan hakları, çevre hakları... Bütün bunlar kulağa hoş gelen tılsımlı kelimeler.
Orta Doğuyu ve İslam coğrafyasını da bu tılsımlı kelimelerle kana bulamadılar mı?
TEBRİKLER NECMEDDİN ERBAKAN AKYÜZ
Akyüz, 6 kez kung-fu Dünya şampiyonu olmuş.
Türkiye Diyanet Vakfınca düzenlenen Uluslararası 7.iyilik ödülüne layık görülmüş.
Onu herkes Dünyanın gözü önünde Avrupa şampiyonasını kazandığı sırada dansıyla, açtığı bayrakla Filistin'e verdiği destekle tanıdı.
Biz Akyüz'ü Doğu Türkistan’da Müslümanlara yapılan Çin zulmünün ortasında Çin seddinin üstünde göğsünü gere gere kabeye çevirip namaz kılarak verdiği mesajla hatırlıyoruz.
Necmeddin Erbakan Akyüz, siyonist İsrail’in Gazze'deki zulmüne tepki göstermiş ve aldığı madalyayı Nil nehrine atmıştı. Acaba kaç sporcu bunu yapar, yapabilirdi?
Doğrusu merek ediyorum.
Seni hep onurlu davranışlarınla hatırlayacağız güzel insan. Yolun hep iyilik olsun başarıların daim olsun. Milli sporcumuzu tebrik ediyorum.
NARİN CİNAYETİ VE MAHKEME KARARI
Narin cinayeti sonrası aylarca canlı yayınlar yapılmıştı. Sonra gündemden düştü, düşürüldü. 30 mayısta yapılan duruşmada mahkeme kararını verdi.
Sonuç: Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin 15 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü görüldü. 15 sanık hakkında karar veren mahkeme; 4 sanık için 3,5 yıl, 8 sanık için 3 yıl, sanık 3 çocuk hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezasına hükmetti.
Evet, Narin'in cinayet davası bu yönde karara bağlansa da vicdanlar yara almıştır. Kimse tatmin olmamıştır. Şüpheli ölümünün üzerinden aylar geçsede sır perdesinin kalkmamış olması hâlâ akıllarda soru işareti taşımaya devam edeceğe benziyor.
Hiç kimse ölen canlar üzerinden racon kesmesin. Senin canlar ölürse ölsün yeterki bizim canlara dokunulmasın diyemez/dememeli. Bir Hristiyan’ın bir Yahudi’nin bir hindunin canı nasıl kıymetli ise Müslümanın canı da o derece kıymetlidir. Maalesef güzel dünyamız emperyalist güçlerin kirli siyasetleri ve kirli oyunları yüzünden kirlenmeye devam ediyor.
Haksız yere bir canı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir buyuruyor yüce yaradan. Öldürmekse başlı başına büyük bir günah.
Esas olansa bir canı değil her canı/canlıyı yaşatabilmektir.