Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre dünyada ve ülkemizde yaşlı nüfus hızla artıyor.
Verilen istatistiki bilgilere göre ülkemizde 7 ilimizde emekli nüfus çalışan nüfusu geçmiş durumda. Yine ülkemizde 65 yaş üstü insanlarımızın sayısı %10'u geçmiş olup 10 milyon 600 bin rakamına ulaşmış bulunuyor.
Evlenme ve çocuk sahibi olma yaşının 30’u aştığı, nüfus artış hızımızın‰1.51 seviyesine düştüğünü hesapladığımızda ülkemizi gelecekte büyük bir genç nüfus açığının beklediği anlaşılıyor.
65 yaşını doldurarak emekli olmuş insanımızın önemli bir kısmı da (Kadın ya da erkek) tek başına yaşamakta ve tek haneli nüfusu oluşturmaktadır. Yani tek kişi için elektrik, su, mutfak ve kira (İstisnalar dışında) masrafı yapmaktadır.
65 yaşını geçmiş önemli sayıda insanımız sağlıklı ve daha uzunca yıllar çalışıp katma değer üreterek topluma, ülkeye faydalı hizmetler yapma gücü ve kapasitesinde olan insanlardır da.
Ülkemizde geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizin iyi, vasıflı veerdemli nesiller olarak yetiştirilip geleceğe hazırlanması için eğitim, spor, meslek edinme, kültür dahil birçok alanda gerek devlet gerekse özel sektör tarafından planlar, projeler yapılıp uygulamaya konmaktadır. Doğrusu ve olması gereken de budur.
Yaşı ilerlemiş ama vücut ve akıl sağlığı yerinde olup emekli olmuş bize emanet olan insanımızın yaşadığı, hayatta kaldığı müddetçe topluma ve devletimize katma değer üreten insanlar olarak değerlendirilmesi, korunması için gerek sivil toplum gerekse devlet kurumlarımız tarafından bunlar hesaba katılarak bir plan proje yapılıp uygulamaya konduğuna ne yazık ki rastlamıyor, şahit olamıyoruz.
Şehirlerimizin meydanlarında sabah 9.00'dan akşam 16.00'ya 17.00'ye kadar soğukta, sıcakta bu insanlarımıza çok rastlıyoruz. Toplu ulaşımın ücretsiz olması sebebiyle evinde, köyünde,mahallesinde boş kalan bu insanlarımız şehrin merkezine inmekte ve saatlerce avareavare, bomboş gezerek vakit öldürmektedirler.
Gerek devlet kurumları gerekse özel sektör olarak ne edip etmeli 65 yaşını geçmiş sağlıklı insanlarımızı hayata bağlayıcı ve onları katma değer üreten fayda sağlayan insanlar olarak hayatta tutmanın bir yolunu bulmalıyız.
Valiliklerimiz, kaymakamlıklarımız, belediyelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız bu iş bize düşüyor. Haydi bir araya gelip harekete geçmeye. Bismillah